18 Nisan 2022 Pazartesi

SUÇUN ŞAHSİLİĞİ

 

أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ، حَدَّثَنَا جَرِيرٌ يَعْنِي ابْنَ حَازِمٍ، قَالَ: سَمِعْتُ عَبْدَ الْمَلِكِ بْنَ عُمَيْرٍ
حَدَّثَنِي إِيَادُ بْنُ لَقِيطٍ، عَنْ أَبِي رِمْثَةَ، قَالَ: قَدِمْتُ الْمَدِينَةَ وَمَعِيَ ابْنٌ لِي وَلَمْ نَكُنْ رَأَيْنَا رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فَأَتَيْتُهُ فَخَرَجَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَعَلَيْهِ ثَوْبَانِ أَخْضَرَانِ. فَلَمَّا رَأَيْتُهُ عَرَفْتُهُ بِالصِّفَةِ، فَأَتَيْتُهُ، فَقَالَ: مَنْ هَذَا الَّذِي مَعَكَ؟ قُلْتُ ابْنِي، وَرَبِّ الْكَعْبَةِ، فَقَالَ: ابْنُكَ؟ فَقُلْتُ: أَشْهَدُ بِهِ. قَالَ: فَإِنَّ ابْنَكَ هَذَا لَا يَجْنِي عَلَيْكَ، وَلَا تَجْنِي عَلَيْهِ 
إسناده صحيح ، المسند الجامع لألدارمي
Bize Yûnus b. Muhammed haber verip (dedi ki), bize Cerir, yani İbn Hâzim rivayet edip dedi ki, Abdulmelik b. Umeyr'i (şöyle derken) işittim: Bana İyâd b. Lakît, Ebû Rimse'den rivayet etti ki, O şöyle demiş: “Beraberimde bir oğlum olduğu halde Medine'ye gelmiştim. Rasûlullah'ı sallallahu aleyhi ve sellem (henüz hiç) görmemiştik. Bu sebeple hemen ona geldim. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de, üzerinde yeşil iki elbise olduğu halde dışarı çıktı. Ben onu görünce tariften onu hemen tanıdım ve yanına gittim. Derken; "Bu beraberindeki kimdir?" buyurdu. "Kâbe'nin Rabb'ine andolsun ki benim oğlum!" dedim. "Senin oğlun mu?" buyurdu. "Onun (oğlum olduğuna) şâhidlik ederim!" dedim.” O zaman şöyle buyurdu: "Ama şüphe yok ki, ne bu oğlun senin cezalandırılacağın bir suç işler ne de sen onun cezalandırılacağı bir suç işlersin!" Sünen-i Dârimî, Cihâd, 2433.
Bu hadîs, bize hukukun en temel ve evrensel bir kuralını gösteriyor. Buna hukuk dilinde "suçun şahsiliği" deniyor. Bizim içinde yaşadığımız toplumda geçerli mevcut hukuk sisteminde ise Peygamber'in aleyhisselâm 1450 küsur sene önce koyduğu bu ilke maalesef uygulanmıyor.  Ceza hâlâ suçlunun ailesine, hatta bırakın ailesini üçüncü, dördüncü derece yakınlarına bile teşmil ediliyor...